KJK Demokratik İlişki ve İttifaklar Komitesi, kadın kırımı ve arttan siyasi cinayetlere ilişkin açıklama yaptı.
Kadınların mücadeleleriyle kırım politikalarını daha fazla deşifre ettiğini belirten KJK, kapitalizmin temel ideolojik dayanaklarından biri olan cinsiyetçiliğin ifadesi olarak kadına yönelik erkek-devlet şiddetinin son yıllarda daha çok arttığını kaydetti.
Suikast yoluyla katledilen kadınların profiline bakıldığında bu kadınların öncü olduklarına dikkat çekti.
Kadın kırım politikalarının bu boyutunun ne medya ne de demokratik kamuoyu tarafından yeterince görülmediğini kaydeden Komite; siyasi kadın cinayetlerindeki cezasızlık politikalarına işaret etti.
Bu tür cinayetlerin bazen devletin asker ve polisleri çoğu zaman ise çeteler, paralı katiller veya sağcı paramiliterler tarafından geliştirildiği belirtildi.
Afganistan, Meksika, Filipinler ve Kolombiya’daki siyasi kadın cinayetlerine dikkat çekilen açıklamada; Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylamez, Sêvê Demir, Pakize Nayır, Fatma Uyar, Hevrin Xelef, Zehra Berkel, Hebun Xelil ve Amina Weysi hatırlatılarak Türk devletinin Kadın özgürlük mücadelesinin öncülerine yönelik geliştirdiği saldırılara dikkat çekildi.
Son aylarda Afganistan da öncü kadınlara yönelik yapılan infazların hatırlatıldığı açıklamada şu vurgular öne çıktı.
”Kapitalist modernitenin ideolojik ifadesi liberalizm olsa da, iktidarların ideolojik gübresini milliyetçilik, dincilik, bilimcilik ve cinsiyetçilik oluşturuyor. Bunlar onun iktidarını meşrulaştırdığı gibi sağlamlaştırıyor. Cinsiyetçilik diğer üç ayağın esasını oluşturduğu için milliyetçiliğin, dinciliğin ve bilimciliğin derinleştiği alanlarda cinsiyetçi politikalar da ayyuka çıkıyor. Ataerkil kapitalist sistemin kadının büyüyen özgürlük arayışından bu kadar korkmasının nedeni burada aranmalıdır. Kadının uyanışı, kadının örgütlenmesi kapitalist modernite sisteminin dayanaklarının temelden sarsılması anlamına geliyor.”
Sistem karşıtı mücadelenin motor gücünün örgütlü kadın olduğunun altını çizen KJK Demokratik İlişki ve İttifaklar Komitesi; “Kadın mücadelesi kar topu gibi büyüyerek geliştikçe kadın kırım politikaları da sistem tarafından derinleştirilecektir.” uyarısını yaptıktan sonra şu çağrı da bulundu:
“Kürdistan Kadın Özgürlük Hareketi olarak devlet eliyle devrimci, öncü kadınlara karşı işlenen cinayetleri nefretle kınıyoruz. Bu şekilde katledilen bütün öncü kadınların anısı gereği bu kadın kırımı politikasına dur deme çağrısında bulunuyoruz. Bir öncü kadın daha eksilmemek için ve katillerin cezasız kalmaması için dünya kadınlarına ortak çalışma ve ortak mücadele çağrısı yapıyoruz. Gücümüzü birleştirelim, kız kardeşlerimizin kanı ellerinde olan kapitalist-eril düzenden, ‘devlet yetkililerinden’ ve ‘patronlardan’ hesap soralım.”