HABER MERKEZİ – KONGRA-GEL Eş Başkanlık Divanı, 3 Mart’ta Efrîn için düzenlenecek merkezi yürüyüşlere ilişkin açıklama yaptı.
Yazılı açıklamada, “Efrîn halkı ve halk savunma birlikleri NATO’nun ikinci büyük ordusu olan faşist Türk ordusunun saldırılarına karşı 40 gündür kahramanca direniyor” vurgusu yapıldı.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Kısa bir zaman zarfında halkı zorla kaçırtacağını ve Efrîn’i işgal edeceğini hayal eden Türk ordusu ve komuta ettiği çeteler, Efrîn direnişi karşısında şoke oldular.
Efrîn halkını korkutamayan ve hiç ummadıkları asrın direnişi ile karşılaşan Türk devleti, sivil halkı ve çocukları katlederek hedefine ulaşmaya çalışıyor. Hastaneler ve okullar bombalanıyor, her geçen gün katledilen sivil insanların sayısı daha da artıyor, köy ve şehirler hava saldırıları ile yok ediliyor.
BM’nin Suriye’de bir aylık ateşkes kararına rağmen, faşist Türk devleti Efrîn’e yönelik saldırılarını sürdürüyor, katliam ve yıkımlarını aralıksız devam ettiriyor.
Türk devletinin tüm dünyanın gözü önünde yaptığı katliamlara karşı devletlerin sessizliği de hâlâ devam etmektedir. Devletlerin çıkara dayalı bu sessizlikleri onların ikiyüzlü kirli politikalarını bir kez daha deşifre ediyor.
Diğer yandan da uluslararası kamuoyu ve enternasyonalist dostların desteği de Efrîn direnişine güç veriyor. Bu destek giderek daha da güçleniyor ve tüm dünyaya yayılıyor. Efrîn ile dayanışmayı daha da güçlendirerek hükûmetleri ve uluslararası kurumları Erdoğan faşizminin saldırılarına karşı karar aldıracak ve yaptırım uygulatacak düzeye getirmeliyiz.
HERKES MEYDANLARA AKMALI
Bu amaçla, Birleşmiş Milletler ve hükûmetler üzerinde baskı oluşturmak ve faşist Erdoğan hükûmetine karşı harekete geçmelerini sağlamak için halkımızın ve dostlarının bulunduğu her alanda 3 Mart günü yürüyüş ve mitingler yapılacaktır.
Türk devlet faşizmine karşı duyarlı olan ve kendisine insanım diyen herkese çağrı yapıyoruz; Efrîn direnişine sahip çıkmak için 3 Mart günü hiç kimse evinde kalmamalı, herkes meydanlara çıkmalıdır. Kürt halkının yaşam hakkını yok etmek isteyen, çocukları ve sivil insanları katleden Türk devlet faşizmine ve buna seyirci kalan devlet politikalarına karşı sesimizi ve direnişimizi yükseltmek için sel gibi meydanlara akmalıyız ”
